23 Aprel 2014 günü Türkiye’de Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramını, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 94-cü kez kutlamayı, milli iradeyi ve o günleri yad etmeyi gözleyirdik.
Elbette, Türkiyede Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP hakimiyetinde milli Bayramlarımızın ehemniyeti her yıl giderek azaldı. Bu yılda da farklı olmayacaktı, olağan bir şey gözlemirdik.
Amma bir ilk yaşandı. 23 Aprel bayram günü Başbakan Erdoğanın ermenilerin sözde soykırım günü olarak kabul ettiği 24 Aprel günü için hazırladığı taziye mesajını yayınladı. Bu mesajında 1915 yılındaki ermeni olaylarında ölenlerin huzur içinde yatmalarını, torunlarına da taziyelerini bildirdi ve küskünlüklerin dostluğa dönüşecebileceğinden bahsetti. Türkün milli gününde gündem bayram değil ermeni olayları oldu. Düşünün, Ramazan veya Kurban bayramında xaçlı ordusundan söz edilir, Templar şövalyelerine rahmet edilir falan, bunun da bir farqı yoxtur.
Bırakın yüz yıl öncesini, yaqın sayılacak şu zamanda Xocalıda şehit edilen kardeşlerimi ve ermeni terör örgütü Asala’nın katlettiği diplomatlarımızı görmezden gelip, seçim döneminin “Dombra” ile milliyetçilik narası atıp bir türlü Türküm diyemeyen birisinden farqlı bir davranış beklemezdim.
Türkiyede 19 May, 29 Okyabr, Türk Andı, Türklük, tabelalarda T.C. yasaklandı. Türk Ordusu düzmece mahkemelerle terörist ilan edildi. Türküm diyemeyen, milli günlere katılmamak için bahane uyduran, Kürtlerin hamliğine soyunan Barzaniyle kucaklaşan, milliyetçiliği ayaklar altına aldık diyen bir iktidar şimdi de 1915’te yapmadıkların için Türk milletini ve atalarını şübhe altında bırakıyor. Türkiyede de ve hatta maalesef Azerbaycanda da halen bu kişi hakkında iyi fikirlere sahip insanlar var. Seçim döneminde yalandan çaldıkları “Dombra”ya, reklamlarında bayrak direğine tırmananlara mı inanırsınız? Gün gelecek bu kişi, İlham Aliyeve rahmet okutacak.
Tekrar başa dönek. Erdoğan bu mesajı neden 23 Aprel günü yayınladı, 24 Aprelde bu mesajı yayınlayabilmezdimi? Elbette yayınlardı, o halde bunun anlamı nedir?
Erdoğan kendisini ireli demokrat olarak adlandırır, fakat son bir ilde baş veren Gezi hadiseleri, Rüşvet ve Korrupsiya operasyonları, cemaat ile kavgası, ses yazıları ve Suriye siyaseti gibi hadiseler Erdoğanın avrupada ve amerikada fazla itibar kaybetmesine neden oldu. Buna göre mesajı yayınlamasındaki hedefi kaybettiği itibarı ve desteği tekrar alabilmektir. Çünki yakın gelecekte Türkiyede Cumhurbaşkanlığı seçimi olacaktır ve Erdoğan kendini namzet olarak ireli sürecek. Başbakanken sahip olduğu yetkileri Cumhurbaşkanı seçildiğinde kaybedecek ve bu yüzden bazı değişiklere gitmek ve öz hakimiyetini devam ettirmek arzusundadır.
Yeri gelmişken bu barede, Rauf Mirqadirovun başına gelenlerle bağlı da bir kaç söz etmek istirem. R. Mirqadirovun deportasiya edildiği gün meselenin özünü öğrenmek için devlet kurumlarınla bir kaç telefon danışığı geçirdim ve adını verdiğimde doğrudan aldığım tek cevap “Menim bununla ilgili bilgim yoxtur”. Hele daha sualimi vermemişken, sadece adını çekende böyle bir cevap almam bende şu fikri doğurdu… Mirqadirov her halda Türkiyeden deportasiya edilecekti ve ilgili devlet kurumlarına bunun için emir verilmişti ve memurların başlarına bir iş gelmesinden korkar şekilde “bilgim yox” demeleri bundan ibaretti ve bu da emrin çox yukarıladan geldiğini göstergesidir. Xatırlarsınız Türkiyedeki yerel seçkilerden sonra Erdoğanın, Gülen cemaatinin güçlü sayıldığı Azerbaycana gitmesi ve Aliyevle bu barede karşılıklı antlaşmalar yaptığı hesap edilir ve zaten genel olarak Azerbaycan basınında da bu antlaşmalarda karşılıklı isimler verildiğini ve R. Mirqadirovun bunun dahilinde deportasiya olunduğu yazılır.
Gelelim hadisenin gülmeli ve düşündürücü olan tarafına. ALLAH var R. Mirqadirovu çox yaqınen tanımam, amma tanışım ve Ankarada olduğu sürece az da olsa sohbetim oldu, hatta Azerbaycan Saatı programının ilk qonaqlarındandır. Açığı onun iddia edildiği kimi Azerbaycan aleyhinde Ermenistana çalıştığı ve vatana ihanet içinde olduğuna inanmıram, ama baxın görün ki R. Mirqadirovu bu ülkeden deportasiya edenler, kendi menfatleri için 1915 olaylarından dolayı Türkleri suçlu ilan edecek, bugün Türk düşmancılığı yapanlara taziyede bulunacak.
